Her Akıllı Telefon Kullanıcısının Bilmesi Gereken 5 detay





Akıllı telefonların hayatımıza girmesi çok ani oldu. Peki bu yaşantımızı basitlaştıran ve alışkanlıklarımızı değiştiren cihazları tam anlamıyla yararlı bir biçimde kullanabiliyor muyuz? Belki çoğumuzun bildiği ama gözden kaçmış ve yararlı olabileceğini düşündüğümüz 5 maddeyi sizler için sıraladık.




Modern akıllı telefonların sadece 6 yıldır hayatımızda olduğuna inanabiliyor musunuz? Bu kısa zaman diliminde iletişim, haber alıp verme, oyun oynama, iş yapma biçimimiz ve çoğu alışkanlığımız birden değişti. Bir araştırma şirketi olan Pew'e göre, Amerika’da erişkinlerin yarısından fazlasının kendine ait bir akıllı telefonu var. Yalnız buna bakarak insanların çoğunun akıllı telefon uzmanı olduğunu söylemek doğru olmaz ve şahsınıza ait bir akıllı telefonunuzun olması bütün hileleri bildiğiniz anlamına gelmez.




1) Ekran görüntüsü alın



Diyelim ki arkadaşınızın biri keyifli bir yazım hatası yaptı ve siz bunu diğer dostlarınızla paylaşmak istediniz. Bu ekran görüntüsünü bir görsel olarak yakalayın.



Iphone için "home" tuşuna "sleep/wake" tuşuyla aynı anda basın ve basılı tutun. Bir denklanşör sesi duyduktan sonra ekran görüntünüz “camera roll” veya “saved photos” kısmına kaydedilecektir.

Android telefonlar içinse yapmanız gereken, “power” ve ”volume down” tuşlarını aynı anda basılı tutmak. Resminiz galeri kısmındaki “captured images” dosyasına kaydedilecektir. Bu teknik sadece Android 4.0 ve üstü versiyonler için kullanılıyor. 3.0, 2.3 veya daha önceki Android versiyonler için Airdroid gibi programlar kullanmanızı öneriyoruz.



Elinizdeki görüntüyü kullandığınız sosyal paylaşım sitelerinde veya e-posta yoluyla paylaşabilirsiniz.



2) Telefonunuz suyla temas ettiğinde hemen paniklemeyin



Akıllı telefonumuzu yere düşürdüğümüz anda çoğumuz kalbimizin bir anlığına durduğunu hissederiz. Eğer cihazınızın sağlam bir kasası yoksa, telefonumuzu kurtarmak gerçekten çok zor olacaktır. Başımıza bundan daha kötü gelebilecek bir şey ise suyla temastır. Eğer su geçirmez bir kasası yoksa telefonumuz tam anlamıyla batacaktır.




Ancak bu birkaç adımı izlerseniz kurtarmak için belki bir şansınız olabilir.




Birincisi ve en önemlisi netlikle açmaya çalışmayın. Eğer içinde su varken açmaya çalışırsanız bir kısa devreye yol açabilirsiniz. Bunun yerine kuru bir mikrofiber bezle silin. Gadget kirliyse, izopropil temizleme alkolüyle temizleyebilirsiniz.

Telefonunuzun bataryası çıkartılabiliyorsa bataryayı dışarı alın. Daha sonra bir kuru pirinç dolu bir kaba veya torbaya akıllı telefonunuzu koyarak bir gece bekletmeniz faydalı olacak. Pirinç nemi çekmek için yardımcı olacaktır. Telefonu hiçbir biçimde mikrodalgaya veya fırına koymayın. Saç kurutma makinesi kullanmayın. Bir sonraki gün telefonunuzu pirincin içinden alın ve açmayı deneyin. Telefonunuz çalışıyorsa kutlama ediyoruz. Eğer başaramadıysanız yeni bir telefon için araştırma yapmaya başlayabilirsiniz.





3) Kaybolmuş veya çalınmış telefonunuzu bulun



Mobil yaşam iki tarafı keskin kılıç gibidir. Cihanızınızı kuşkusuz gittiğiniz her yere götüreceksiniz yalnız onun ve içindeki dşayetli bilgilerin peşinde olan hırsızlara karşı her zaman dikkatli olmanız gerekiyor.




Neyse ki iPhone ve iPad, Apple’ın “find my iPhone” programını destek veriyor. Bu uygulama size, bir bilgisayarın veya diğer bir iPhone’un GPS kullanarak kaybedilen telefonunuzu bulma imkânı sağlıyor. Ayrıca uzaktan kilitleme özelliğiyle telefonunuza uzaktan bağlanıp içinde dşayetli olduğunu düşündüğünüz bütün verileri silebilir ve bu verilerin istemediğiniz kişilerin eline geçmesini önleyebilirsiniz. IOS’un yaklaşan 7. versiyonunde hırsızın fotoğrafını çekme gibi bir özelliği de bulabileceğiz. Yine aynı biçimde telefonu kilitlemek ve uzaktan verileri silebilmek de mümkün olacak.




Android telefonlarda da benzer programları bulmak mümkün. “Mobile security” ve “carbonite mobil“ programını incelemenizi öneririz.




4) Farkında olmadan konumunuzu paylaşmayın




Akıllı telefonların kameraları, fotoğraf meraklılarını tatmin edebilecek düzeyde. Bu sayede nerede olursanız olun anlık fotoğraflar çekip online yayınlayabilirsiniz. Eğer dikkatli olmazsak, fotoğrafla birlikte bunun yanı sıra konumumuzu da herkesle paylaşmış oluyoruz. Akıllı telefonlar, fotoğrafın içine hernet rahatlıkla okuyabileceği konum bilgilerini yükleyebiliyor. Bunu engelleyebilmek içinse telefonumuzun GPS özelliğini devre dışı bırakmamamız yeterlidir. Fakat bunu yapmayı unuttuğunuzu düşünelim. Fotoğrafınızı yayınlamadan önce içindeki bilgilerini görmek ve kaldırmak için “PixelGarde” ugulamasını kullanabilmeniz mümkün




5) Yaratıcı olun




Akıllı telefonlar düşünebildiğinizden çok daha çoksını yapabilecek yeteneğe sahip. Her geçen gün daha farklı ve muazzam programlarla karşılaşıyoruz.




"Awareness" isimli programla müzik dinlerken, dışarıdan gelen anlık yüksek sesleri de takip edebiliyoruz. Yani dış ortamda müzik dinlerken, araba kornası da rahatça duyulabiliyor. Bu sayede istenmeyen kazaların önüne geçmiş oluyoruz.




2011’de en iyi sağlık uygulaması ödülü alan "Instant Heart Rate" programıyla nabzınızı ölçebilirsiniz. Tek yapmanız gereken parmağınızı lensin üzerine getirerek 10 saniye beklemek.




"Metal Sniffer" uygulaması, manyetik alanları yakalamak için tasarlanmış kullanımı kolay bir uygulama. Bu sayede cihazımızı, metalleri ve mıknatısları algılamak için bir metal dedektörü olarak

kullanabiliyoruz. Yapmanız gereken cihazınızı toprağa yakın tutmak.




Akıllı telefonlar arzularımizin çoğunu gerçekleştirebilecek düzeydeler. Bunu nasıl kullanacağınız tamamıyla sizin hayal gücünüze ve yaratıcılığınıza kalmış.

0 Response to Her Akıllı Telefon Kullanıcısının Bilmesi Gereken 5 detay

Yorum Gönder